Hogwarts Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 anguis

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Aphrodite Anguis Black
Slytherin IV. Sınıf
Slytherin IV. Sınıf
Aphrodite Anguis Black


Kadın Mesaj Sayısı : 21
RP Yaşı : 18
Asa İsmi : ölümün çağrısı
Yaş : 28

Değerler
Rpg Puanı:
anguis Left_bar_bleue75/100anguis Empty_bar_bleue  (75/100)
Galleon:
anguis Left_bar_bleue15/100anguis Empty_bar_bleue  (15/100)
Uçuş Gücü:
anguis Left_bar_bleue25/100anguis Empty_bar_bleue  (25/100)

anguis Empty
MesajKonu: anguis   anguis Icon_minitimeC.tesi 21 Ağus. - 18:59:29

Bu sabah yine geç uyandım. Kalkıp yeşil sabahlığımı giyindim, odanın içinde biraz gezindim. Aynanın karşısına oturup saçlarımı taramaya başladım. Upuzun gür siyah saçlarımı… Bana annemden miras kalan tokamı taktım. Yüzüm her zamankinden daha solgundu. Kırmızı rujumu sürdüm ve kendime bakmaya başladım. Güzel bir kadındım. Uzun boylu zarif biriydim. Çok kişiyi üzmüştüm, çok kandırmıştım. Onları aşk vaadiyle kandırıp aldatmıştım. Bu hoşuma gidiyordu. İnsanları kandırmak, onlarla dalga geçmek…
Birden bir ses duydum. Ev cini Kreacher’ ın ciklemesiydi bu:
—Hanımım, efendim Miss Angie uyandınız mı?
Sinirlendim. Zaten çabuk sinirlenen biriydim. Ve cevap verdim:
—Evet, seni aptal cin sayende uyandım şimdi seni ne yapayım?
Kreacher kapının arkasında korkuyla ciyakladı. Tahminimce bir masanın altına sığınmıştı. Ve konuşmaya başladı:
—Efendim, Miss Angie ben sandım ki siz uyandınız onun için size bir şey söylemeye geldim.
Gözlerimi devirdim ve kapıyı açtım tahminimde haklıydım Kreacher ev cini kafalarının olduğu dolabın altına sinmişti.
—Nerden çıkardın bunu seni aptal ucube?
Şimdide kollarını kafasında birleştirmişti. Titreyerek öne çıktı:
—Efendim Kreacher odanızdan topuk sesleri geldiğini duydu, uyanmış olabileceğinizi düşündüm.
Güldüm ve şöyle dedim:
—Bakıyorum kafan çalışıyor. Evet, bana söylemek istediğin saçmalık neydi?
Cin biraz rahatlamışa benziyordu. Konuşmaya devam etti:
—Aşağıda salonunuzda biri var sizi görmek istiyor.
Şimdi iyice kızmıştım. Aptal cin beni bunun için mi rahatsız etmişti yani? Elime asamı aldım ve cine doğrulttum:
—Seni küçük mikrop yuvası beni bunun için mi rahatsız ettin? Bunny ‘ i niye uyandırmadın?
Gözleri asamla benim aramda gidip geliyordu. Konuşurken sesi titriyordu:
—Eefendim üzgünüm ama aşağıda bir adam var ve sizi görmek istiyor.
Sinirim geçmemişti ama şimdide meraklanmıştım:
—Kimmiş beni görmek isteyen?
Cin cebindeki bir kâğıdı çıkarıp okumaya koyuldu:
—Mösyö Damaster efendim.
Merakım iyice artıyordu. Ve cine seslendim:
—Kahvaltımı odama getir ve sonra toz ol seninle daha sonra ilgileneceğim.
Odama geri döndüm. Sabahlığımı çıkarıp yeşil boydan elbisemi giyindim. Zümrütten yapılma kolyemi ve küpelerimi taktım. Allığımı sürdüm ve parfümümü sıktım. Black aile arması olan yüzüğümü parmağıma geçirdim. Ve aynada bir kez daha kendime baktım. Çok güzeldim kusursuzdum. Asamı elime alıp aşağıya indim.
Salona geldiğimde dikkatimi çeken şey ablam Albunea’yı biriyle hoş sohbet konuşurken gördüm. Şaşırdım. Çünkü ben hariç kimseyle pek konuşmazdı. Sonra konuştuğu kişiye baktım. Tek kelimeyle muhteşem biriydi. Sarı saçları gözlerinin içine düşüyordu uzun boylu iri biriydi. Güzel düzgün dişleri vardı. Dolgun pembe dudakları, beyaz pürüzsüz teni vardı. Ve benim içeri girdiğimi fark edince güzel gözlerini bana çevirdi masmavi güzel gözleri vardı. Gözleri şaşkınlıkla büyüdü. Elimi tutup dudaklarına götürdü:
—Ah bana ne kadar güzel olduğunuzu söylemişlerdi ama bu güzellik aklımdan bile geçmezdi.
Ve elimi öptü. Dudakları sıcaktı. Hoş bir his içime doldu:
—Demek Fransızsınız bizim kökenimizde Fransa’ya dayanır.
Gülümsedi. Güzel dişlerini öne çıkarmıştı. Ve kafasını salladı:
—Miss Black bana bahsetmişti. İzninizle kendimi tanıtmak isterim. Ben Dylan Louis Damaster. Fransa’ dan geldim. Fransa’da Karanlık Sanatlar’ ı yaymak için Karanlık Lordun emriyle bir okul açtık. Lordum bu iş için uygun olduğunuzu düşünüyor. Bunu size ben söyledim çünkü bende bu okulda profesörüm. Ve bir gün Hogwarts’ ı da bu amaç için kullandığımızda profesörlüğe devam edeceğiz. Ve Karanlık Lord bu iş için çok uygun olduğunuzu düşündü. Ve ölüm yiyenlik görevine de aynı zamanda devam etmenizi istiyor. Kısacası bizden yeni ölüm yiyenlerini seçmemizi istiyor.
Gülümsedim hırsla dolup taşmıştım. Evet, tabiî ki biliyordum Karanlık Lordun gözdesiydim kendiside hep söylerdi bunu. En iyisi bendim daima…
Cevabım hazırdı:
—Karanlık Lord uygun gördüyse benim yorum yapmam uygun olmaz. Ne zaman Fransa’ ya gidiyoruz?
Yine gülümsedi. Cevabını biliyordum ama onun ağzından duymak daha müthişti:
—Ne zaman isterseniz matmazel o zaman gideriz.
Yine elimi dudaklarına götürdü. Midemde kelebekler dans ediyordu:
—Ben eşyalarımı toplamaya çıkıyorum eh sizinde bildiğiniz gibi görev beklemez.
Merdivene doğru yürüdüm. Odama çıktım. Sevgili yılanım Moira’ ya seslendim:
—Hayatım sonunda oldu. Hak ettiğim mevki bana kavuştu.
Dolabın altından süzülürcesine gelen Moira tıslarken sesinde sevinç vardı:
—Sonunda Karanlık Lady mi oldun?
Kahkaha ile gülerken sesim çan gibiydi:
—Hayır, bir tanem ama merak etme yakında oda olacak.
—Evet, olacak çok yakın hissediyorum.
Ve kayboldu. Kendine yolluk hazırlamaya gitti diye düşündüm. Moira müthiş bir yılandı. Çok zekiydi. Bende hazırlanmalıyım diye düşündüm. Asamla bir büyü yaptım ve halloldu. Moira’ya seslendim ve aşağıya indim. Kapıda beni bekliyordu koluna girdim ve şöyle dedim:
—Yeni bir dünya beni bekliyor…
bunu rpm olarak kabul edermisiniz diğer puanımıda (75) başka bir karakterime devrediceğim

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
anguis
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Hogwarts Rpg :: Karakter Merkezi :: RPG Puanlama-
Buraya geçin: