Ashley, derinlere dalmış bir şekilde
denize bakıyordu. Nasıl oldu böyle bir şey diye düşünüyordu. Ah en
yakın arkadaşı tarafından hayal kırıklığına uğramıştı. Hayallerinde
yaşadığı okula gidecekti. Ama hiç sevinmiyordu, daha doğrusu
sevinemiyordu.Yerden bir taş aldı ve denize attı. Daha sonra ağlamaya
başladı. Telefonu çaldı. Cebinden çıkardı ve kimin aradığına baktı.
Miley arıyordu. Açmak istedi ama açmadı. Bu nasıl bir duyguydu. Açmak
istese bile açamamak...Telefonu kapattı. Daha sonra bir şarkı
mırıldanmaya başladı. Kayadan kalktıı ve eve doğru yürümeye başladı.
Arkasından bir sesler duydu. Ama dönüp bakmadı. Bu sefer birisi ;
"Ashley beni dinle!"
"Neden
Miley neden? Yani neden bana yalan söyledin? Ya keşke bana yalan
söyleyeceğine beni öldürseydin. Bana bunu yapmasaydın...Bu arada
kolyeni almayıı unutma."dedi ve boynunda sakladığı kolyeyi çıkardı ve
devam etti ;
"Al istemiyorum. Senden hiç bir şey kalsın istemiyorum!
Nefret ediyorum artık senden. Çık git hayatımdan! Sen Selena'nın hiç
bir şey söylemeyeceğini sandın değil mi? Hep öyle kalacaktı. Bu arada
bunu da almayıı unutma." dedi ve bir kağıt attıı. O sırada Miley
arkadaşının bu sözlerine Ashley ise en yakıın arkadaşı tarafından hayal
kırıklığına uğradığı için ağlıyordu. İkiside kendince haklıydı. Ama
Ashley'in kalp kırıkları çok daha ağır basıyordu. Miley bu sözler
üzerine yıkılmıştı. Ashley Miley'e konuşması için fırsat vermiyordu.
Daha sonra Miley anlaşılmaz bir şekilde konuşmaya başladı ;
"Ashley
lütfen yapma. Tamam yaptım lütfen lütfen! Ben sensiz yapamıyorum
lütfen!" diye yalvarııyordu. O sırada Ashley'in yanıına eğilmiş şekilde
ağlıyordu.Ashley Miley'e baktıkça canı yanıyordu. Ashley acı dolu bir
şekilde tekrar konuşmaya başladı;
"Git artık istemiyorum
seni...Bende senin için parti düzenliyorum. Hah bendeki akla bak." dedi
ve koluna yapışmış şekilde duran Miley'i ittirdi ve hızlı adıımlarla
yürümeye başladı. O sırada Miley'de peşinden geliyordu. Miley
arkasından ;
"Ashley lütfen! Lütfen affet beni." diye bağırıyordu.
Ashley sahilden çıkınca önüne bakmadan yürüyordu. Miley hala peşinden
geliyordu. Miley şoka girmiş bir halde Ashley'e bağırdı;
"ASHLEY!"
dedi ve Ashley'i araba çarptı. O sırada Miley yere düştü ve bayıldı.
Ashley gözlerini açtığında babasının hastanesinde olduğunu fark etti.
Yanında Miley'de vardı. Ashley tam olarak uyanınca Miley'e sert bir
şekilde ;
"Senin ne işin var burada?" diye bağırdı. Miley, Ashley'e acıklı gözlerle baktı ve ;
"Ashley lütfen yapma." dedi. O sırada Dr.Traplas'ın Miley'e 'neler oluyor' dercesine bakış attı. Ashley babasına bakarak ;
"Sen karışma baba. Bu şu karşında duran kişi ve benimle ilgili." dedi. O sırada Bay Traplas ;
"Hayley lütfen. Siz hiç ayrılmazdınız. Size ne oldu böyle." dedi. Miley Bay Traplas'a baktı ve ;
"Çok karışık bir olay. Daha sonra anlatırım." dedi. O sırada konuşulanların hepsi duyuluyordu ki Selena dayanamayıp içeri girdi;
"Ah yapmayın böyle. Lütfen!" dedi. Ashley çok sinirlenmişti;
"Sen de bu işin içinde varsın. Hepinizden nefret ediyorum. Gidin buradan." dedi. Daha sonra Bay Traplas Miley ve Selena'ya bakıp;
"Ashley'in sinirleri bozuk. Çıksak iyi olacak. Yoksa bize saldırır." dedi. Ashley babasına ters bir bakış attı ve;
"Evet çıkın!" diye bağırdı ve herkes odadan çıkar çıkmaz ağlamaya başladı. Canı çok yanıyordu. Ağlarken uyuyakalmıştı...
Uyandığında
başında sadece babası vardı. Belli ki Miley ve Selena hala gitmemişti
ki sesleri duyuluyordu. Ashley babasına baktı ve ;
"Neden hala gitmediler?"diye sordu. Bay Traplas Ashley'e baktı ve ;
"Ashley,
tamam biliyorum hayal kırıklığına uğradın ama buna bir son vermelisin.
Bugün Miley'in doğum günü ve hastanede seni bekleyerek geçiriyor. Son
zamanları düşün. Sana son zamanlarda hiç öyle yapmadılar. Yani olayı
kapatmak istemişler.Şimdi Miley ve Selena'yı çağırıyorum ve ben
çıkıyorum." dedi. Bay Traplas Ashley'in konuşmasına vakit bırakmadan
odadan çıkmıştı. Hemen kafasını çevirdi ve Miley ve Selena'nıın yüzüne
bakmadı. Ashley yine uyuya kaldı...
Uyandığında
her şey bitmiş bir kabustan uyanmış gibiydi. Etrafına bakındı ve
odasında olduğunu fark etti. Vücuduna baktı ve her şey yolundaydı.
Hepsi rüyaydı. Daha doğrusu bir kabus. O sırada babasıı odasından içeri
girdi ve ;
"Uyanmış bile." dedi.
Çarş. 25 Ağus. - 13:58:59