Patronus Alımları

Ad-Soyad:
Emeri Spring McStochun
İstediği Patronus:
Kar Leoparı veya Vaşak
Neden Bu Patronusu İstiyorsun:
İkisi de karakterime ve yarattığım kurguma uyuyor.
RPG Puanı:(En az 75 olmalı.)
85
En an 7 satırlık örnek Rp (Patronusu kullandığınız.)

''Beni rahat bırakın sizi sersemler!'

Avazı çıktığı kadar bağırıyordu Emeri. Ama hiçbir faydası yoktu. Çünkü o bağırdıkça etrafına iyice üşüşüyorlardı. O bağırdıkça sanki inat olsun diye daha çok sıkıştırıyorlardı. Beyni sulanmıştı. Ne yapması gerektiğini biliyordu ama unutmuştu ya da ağzından çıkacak o iki sözcüğü söylemeye mecali yoktu. Mavi gözlerini yere dikti. Ruhu yavaş yavaş emiliyordu, hissediyordu. Kendini o yoğun sis tabakasının etkisin de dahi olsa toparlamaya çalıştı. Elini cebine attı ve asasını çıkarttı. Yine kuvvetle haykırdı;


''Expecto Patronum!''

Olmamıştı. Çünkü beyni akacak gibiydi. Hiç bir şey düşünemiyordu. Düşünecek hali de kalmamıştı zaten. İnce ve narin parmaklarını ruhu emilirken alnına koydu. Yavaş yavaş ovuşturdu. Son bir güçle beynine o en güzel anısını kazıdı.

Çocuktu. Daha olsa olsa 4-5 yaşındaydı. Malikânelerinin önünde ki kocaman bahçede salıncakta sallanıyordu. Daha doğrusu vefat eden güzeller güzeli annesi onu göklere kadar çıkarıyordu. Emeri o zamanlar büyü nedir? Sihir nedir? Bilmediği için o muhteşem haz onu dünyanın en mutlu insanı yapıyordu. Sallandıkça daha da özgürleşiyordu şu zavallı, esir bedeni. Yükseldikçe yükseliyor ve yükseliyordu. San ki uçuyordu.

Evet, bu muhteşem anıyı düşündü ve asasını sallayarak son sesiyle kuvvetlice haykırdı;

''Expecto Patronum!''

Bir anda tüm Ruh emiciler korkunç feryatlar kopararak uzaklaştı. Emeri yorgun düşmüş bedenini bu ıssız sokağın asfaltına attı. San ki ölüyordu ama hala yaşıyordu. Ya da az sonra ölecekti, kim bilir...

Kar Leoparı'nı ekledim.

Ad soyad: Flame N. Zakura

İstediği patronus:
Jako papağanı

Neden bu patronusu istiyorsun:
Kurguma uyabileceğini düşünmem..(Üstelik iri hayvanların patronuslarından hoşlanmıyorum..)

RPG puanı:75

Patronusu kullandığım örnek rp:

Soğuk gece iliklerime işlerken ayaklarımın altında ezilen
ıslak toprak daha dün erimiş karın yadigarını taşıyordu..Her soluğumun ağzımdan
buhar halinde çıkışını izlerken gözlerimle etrafı taradım..Son birkaç gündür
karanlık işaretin görülmesiyle ölüm yiyenlere itaat eden ruh emiciler kendileri
gibi lanet olasıca pis deliklerinden çıkmışlardı…Ancak bu gece yenilmeye
niyetim yoktu..Almam gerekenlerin yazdığı listeye bakarak yüzümü buruşturdum..Knockturn
yoluna yavaş adımlarla ilerlerken yüzümdeki tiksinen ifade gözle görülür bir
biçimdeydi..Karanlığı yenmenin yine karanlıktan geçtiği mantığını üretirken
kendimden tiksinsem de hogwarts’ın açılmasına bir hafta kalmıştı..Yani bu son
şansım sayılabilirdi..Adımlarımı hızlandırdım ve köşeyi yavaşça dönerek
ayaklarımın topraktan çıkıp tekrar taş yola basmasına izin verdim.. Küçük dar
bir yoldan geçtikten sonra tekrar yürüyerek dükkanlarla dolu bir meydana adım
attım..Diagon yolunda ki gece olmasına rağmen dolaşan tek tük büyücü ve cadıları
hesaba katarak gözlerimi bomboş meydanda
ve kırık kepenkleriyle kapalı dükkanlarda gezdirdim….Ancak buraya kadar
gelmenin bana getirdiği bir hayal kırıklığı bütün bedenimi kaplarken gözlerim
Borgin-Burkes’ in kapalı kepenklerine ve kilitli kapısına kaydı..Son günlerde
saat sabahta olsa akşamda ki bu dükkanların gece daha çok çalıştığını herkes
bilirdi..Kapalı olduğu gözümden kaçmamıştı..İşte yine bir kez daha buraya kadar
gelmişken geri dönmeye mahkumdum..Dükkana yaklaştım ve kepenk in ardından azda
olsa görünen vitrine göz gezdirdim..Ne olduğu belirsiz kitaplar çeşitli yıpranmış
şapkalar taşları ile göz alan madalyonlar üstünden duman çıkan iksir şişeleri
burç çarkları ve bol miktarda karga tüyü vitrinde yerlerini almış camın
üstlerine yansıyan saydamlığı ile rahatça oradan bana bakıyorlardı..Gözlerimi
kıstım ve can yansımasında dikkatimi çeken bir diğer nesneye göz
gezdirdim..Yaklaşık bir dakikalık bir sessizlikte iliklerime kadar buz kesilmiş
bir biçimde soğuk dalgasını hissettim..Ve gözlerim hemen arkamda iki dükkanın arasında
ki karanlık sokağa kaydı..Burada olamazdı..Şimdi..Diagon yoluna bu kadar yakın
bir yerde..Kafamı öyle hızlı çevirdim ki bir an cama çarpacağımı sandım..Geri
gitmek kaçmak istiyordum ancak otomatiğe bağlamış gibi vitrinden uzaklaşıp
sokağa yaklaştım..Belki de yanıldığımı kendime kanıtlamak istiyordum ancak öyle
olmadı..Hemen birkaç adım sonra içime işleyen soğuktan daha dondurucu geceden
daha karanlık herhangi bir leş yığınından daha midemi kaldıran üç biçim üstüme
doğru gelmeye başladı..En az o sokak kadar karanlıktılar ancak lambanın altına
benim gerilememle çıktıklarında onları karanlıkta daha çok sevdiğimi
anladım..Kesinlikle mide kaldırıcı kukuletalarının altında ne oldukları
anlaşılmıyordu..İçime işleyen dondurucu soğuğun çekilişini hissettim..Bir daha
asla mutlu olamayacağım düşüncesi bedenimi sararken elimi arka cebime götürdüm
ve güçlüklede olsa asamı çıkarmayı başladım..Ruh emiciye asamı doğrulttuğumda
hafifçe çıkan ışık bir diğer ruh emicinin üstüme doğru gelmesi ile yok oldu ve
sessizlikte hemen birkaç adım yanıma düşürdüğüm asamın sesi yankılandı..Garip
bir histi..Sanki dev gibi bir hortum beni içine çekiyor ayakta kalmamı
engelliyordu..Yere düşen kafamı hissettim..Soluğumu duyabiliyordum..Ellerimi
uzatabildiğim kadar öne uzattım ve asamı elimin altında hissettiğim anda
doğrulabildiğim kadar doğrularak asamın ucundan çıkan mavi ışıkla

‘’Expecto Patronum’’ O an için düşünebildiğim en mutlu anı
olan babamla kaldığım gün evden kaçışıma yoğunlaştım..Ondan kurtulmuştum..

Bakışlarım asama sabitlenmişti..Mavi ışık sanki değişime uğramıştı. ve bir kez
daha kanatları ve uzun kuyruğu ile mavi ışıktan bir kuşun ruh emicilere doğru
dönerek uçtuğunu gördüm..Kısa sürede etrafımda halka olan üç ruh emici
geldikleri gibi karanlık sokağa hızla geri çekildi..Kafamı kaldırdığımda
ışıktan oluşan ve en küçük hatada dağılacak gibi görünen kuş ile göz göze
geldim ve ardından onun yarattığı ışığın yavaş yavaş yok olup asama geri
dönmesi ile sokak lambasının altında gece karanlığında oturur halde yine tek
başıma kaldım..

Ad-Soyad: Jacob Nicholas Garcia
İstediği Patronus: Ecel
Neden Bu Patronusu İstiyorsun: Karanlık bir kişi ve eğer
bir patronusum olacaksa onunda ölüme yönelik olmasını isterim
RPG Puanı:(En az 75 olmalı.) 93
En an 7 satırlık örnek Rp (Patronusu kullandığınız.)

Suçlu olmak onu bıktırmamıştı.Hatta bunu eğlenceli buluyordu.Karanlığın yükselmesi için arkasında bıraktıklarınının onun için önemi yoktu.O sadece işini yapıyordu.Bu düşüncelerle yeni kurbanlarını öldürmek için gitti.İçeri girdiğinde onu bekliyorlardı."Avada Kedavra." arkasından bir ses haykırıyordu.Döndü ve şimdi sıra ondaydı ve haykırdı "Avada kedavra." adam yere serildi.Asıl kurbanı için arka bahçeye doğru koştu.Adam kaçıyordu.Arka bahçeye gitti ve o zaman adam buharlaştı.Şimdi ise yapması gerekeni yaptı."Morsmorde." Karanlık işaret göğe yükselmişti.Tam o anda bir sis indi ortalığa ve bir kaç ruh emici geldi.Tuzaktı bu...Cisimlenmeye çalıştı ama çok yakındılar.Ardından "Expecto Patronum" diye haykırdı.Etraf aydınlandı ve ecel adı verilen kara köpek asanın ucundan fırladı ama çok geçti.Bu seferde yoldaşlık gelmişti.O ise hemen buharlaşarak karargaha geldi.Arkasında bıraktığı iki şey vardı :Kurban ve karanlığın simgesi...

Ad-Soyad:anguis black
İstediği Patronus:basilisk
Neden Bu Patronusu İstiyorsun:çataldilim ve rp me uyuyor
RPG Puanı:(En az 75 olmalı.)75 (şimdilik)
En an 7 satırlık örnek Rp (Patronusu kullandığınız.)
azkabana gittim sevgili teyzem elladorayı görmek için elimden gelirse onu kurtaracaktım tabii elimden gelirse hayatımda hiç patronus yapmamıştım tabii azkabandaki ruh emicileri püskürtmek için basit küçük bir patronus yetmezdi ve yukarı teyzemin hücresine çıktım onu ilk gördüğümde tanıyamadım sarı saçları dökülmüş parlak mavi gözleri çökmüştü beni görünce bir kahkaha kopardı '' beni bırakmayacağınızı biliyordum bunca emeklerimden sonra beni kurtaracağınızı biliyordum'' zavallı teyzemin yüzüne baktım kırışmış yüzünde bir umut ışıltısı vardı içimde bir nefret koptu bir safkanı bir black ı bu hale getirmek haa ve birgün dünyamızın bulanık ve kanı bozuklardan temizleneceğini düşünerek bağırdım EXPECTO PATRONUM! asamın ucundan devasa bir yılan çıktı çok güzeldi ona bakarken içim geçiyordu ve teyzemi hücreden çıkardım teyzem bağırıyordu '' ha ha ha sizi muggle düşkünü bulanıklar gördünüzmü gününüzü hemde bir blacki azkabana atıyorsunuz'' kahkahalarla gülerek malikanemize gittik